19 Mart 2009 Perşembe

kırmızı pancar

Lahana mucizevi bir bitkidir. Ancak satın alırken dikkat etmeniz gereken önemli noktalar mevcuttur. Lahanayı elinize aldığınızda yumuşaklığı varsa olursa, o sağlam ve hormonsuzdur. Hibrit tohumlu gıdalara dikkat etmelisiniz. Lahana ağır olmamalı ve küçük olmalı. Lahana kanser dahil olmak üzere tüm hastalıklara iyi gelir.

Elmayı alırken de küçük olmasına dikkat edin. İşte size küçük bir ipucu, yatmadan önce elmanın küçük bir bölümüne elinizle bastırın. Sabahleyin uyandığınızda o kısım çürüdüyse o elmayı hemen evden çıkartın, tüketmeyin. Köyden gelen, doğal elmaları haftalarca bir şey olmaz.

Havucu kırdığınız zaman esnerse onu da hemen çöpe atın. Kırılırsa rahatça alıp tüketebilirsiniz.

Üzerinde yeşili bulunan patatesi asla satın almayın. Bir çiğ patates ve bir havucun sıkıp suyunu çıkartın. Bir bardak karışımın içine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı koyun. Bu karışımdan aç karnına içtiğinizde midenizdeki yaraların iyileştiğini göreceksiniz. Patatesin kızartmasını asla tüketmeyin. Haşlama patates, midenin özellikle de reflünün ilacıdır.

Erken yaşlarda menopoza girmenin sebepleri nelerdir?

Hormonlu, konsantre gıdaları ve asitli içecekleri fazlaca tüketenler erken menopoza girebiliyorlar. 30 yaşında menopoza girmiş bayanları maalesef duymaktayız.

Kainat eczanesindeki bitki erken menopoz, sancılı adetler, ateş basmaları gibi şikayetlere çok iyi gelir. Aslanpençesi, civanperçemi, çobançantası, ada çayı…

Bu dört bitkiyi isterseniz ayrı ayrı yada isterseniz hepsini karıştırıp demliyorsunuz. İçine 1 kaşık bal atarak tüketiyorsunuz. Sancılı adetleriniz, miyom kistleriniz, iltihaplarınız varsa 1 hafta içinde bunların yok olduğunu göreceksiniz. Hiçbir yan etkisi yok. Yalnız bitkilerin nerde toplandığına, nasıl yetiştirildiğine dikkat edin.

Etrafta sanayi varsa oradan toplanan ısırgan, maydanoz sizi öldürür. Bitkiler aktarlarda en fazla 1 yıl kalmış olacak. 1 yıldan fazla kalmışsa, içindeki etken maddeler kaybolur. 2-3 yıllık bitkileri asla kullanmayacaksınız. Aynı şekilde serada üretilmiş sebze ve meyvelerden de uzak duracaksınız. Portakalı kışın yiyeceksiniz, yazın portakal yiyemezsiniz. Sera gıdası size her zaman zarar verir.

5 Şubat 2009 Perşembe

Cilt için çimen suyu

Cildiniz İçin Bol Bol Çimen Suyu İçin

Cilt İçin ÇimenBol bol çimen suyu içtiğini ve formunu yağsız sebze yemeklerine borçlu olduğunu söyleyen Şallı, “Çimen suyu çok faydalı. Ancak bu çimenler sanıldığı gibi sokakta büyüyen çimenlerden değil. İnsanlar bilmedikleri otlardan kesinlikle uzak durmalı” dedi.

100′den fazla vitamin ve enzim içeren çimen suyu, taze çimenden sıkılıyor. 57 gramlık bardağın fiyatı 2.5 dolar… Amerikalılar son dönemde nar, havuç ya da portakal suyuna değil, “çimen suyu”na rağbet etmeye başladı. Ülkede moda haline gelen “çimen suyu”, büfelerde taze taze sıkılıyor ve 57 gramlık küçük kaplarda servis ediliyor. 2 kilo 250 gramlık sebzeden alınabilecek vitamin ve minerallere denk gelen bu içeceğin bardağı 2.5 dolardan satılıyor.
Çimen Suyu İçinde 100`den Fazla Vitamin ve Enzim Barındırır

İçinde 100`den fazla vitamin ve enzim barındıran ve özel yetiştirilmiş çimlerden elde edilen `çimen suyu`, kanı yenileme özelliğiyle dikkat çekiyor. Tadı pek de hoş olmadığı için genelde tek yudumda içilen ve ağız tadını düzeltmek için peşinden bir dilim portakal yenen bu ilginç içecek hakkında 10`dan fazla kitap yazıldı. Özel tohumları olan bu çimen , yine özel olarak yetiştiriliyor.

1 hafta içinde büyüyen çimenin besleyici unsurlarından tam olarak faydalanabilmek için mutlaka suyunun içilmesi gerekiyor; çünkü örneğin salataya karıştırarak yendiğinde herhangi bir faydası görülmüyor . Uzmanlar günde 57 gram çimen suyunun insan vücudu için yeterli olacağını; alıştıktan sonra ise bunun en fazla 114 grama kadar çıkarılabileceğini belirtiyor. YÜZDE 70 ORANINDA KLOROFİL İÇERİYOR
Çimen Suyu K, E, C, A, B, B12 , B9 , B8 , B6 , B3 , B2 ve B1 Gibi Vitaminler İçerir

K, E, C, A, B, B12 , B9 , B8 , B6 , B3 , B2 ve B1 gibi vitaminler içeren `çimen suyu`nun içindeki mineraller de bir o kadar fazla: Bakır, demir, magnezyum, potasyum, manganez, iyot, kalsiyum, fosfor, selenyum, sülfür, bakır, çinko sodyum, bor , krom, kobalt ve molibden. Çimen suyu yüzde 70 oranında klorofilden oluşuyor. Klorofil ise ışığın `ilk ürünü` olduğu için diğer bütün elementlerden daha fazla ışık enerjisi içeriyor. Tanınmış beslenme uzmanı Bernard Jensen , çimen suyunun sindirilmesinin sadece birkaç dakika aldığını ve bu süreçte çok az vücut enerjisi tüketildiğini belirtiyor. FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Çimen suyunun faydalarından bazıları ise şöyle:

- Kanı temizleyip kan dolaşımını düzenler
- Hemoglobin üretimini artırır
- Diş çürümelerini önler
- Ağızda 5 dakika tutulursa diş ağrılarını keser , dişetlerini temizler
- Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
- Toksik ve kanserojen maddeleri nötralize eder
- Karaciğeri temizler
- Kan şekerini düzenler
- Saçların aklaşmasını engeller
- Sindirim sistemini düzenler
- AIDS `in önlenmesine yardımcı olur
- Vücuttaki ilaç artıklarını temizler
- Kötü bakteri oluşumunu engeller
- Vücuttan ağır metalleri temizler
- Cildi yeniler
- Seks hormonlarını düzenler
- Tansiyonu düşürür

Cilt bakımı

Genç yaşlarda cilt bakımının önemi adet dönemiyle başlar. Zira hormonal değişimle beraber cildin yapısı değişime uğrar. Bu hormonal değişim sonucu ciltte bir dizi problemler başlar. Örneğin sivilcelenme, akne, siyah nokta, aşırı kuruluk veya aşırı yağlanma gibi.

Bu yaşların başlaması ile birlikte düzenli bir cilt bakımı ve kozmetik malzemelerin kullanımı çok önemlidir. Böylece ileride oluşabilecek sorunların şimdiden giderilmesi sağlanır, cildin pürüzsüz ve zinde kalması garantilenir.
Gençlerin uyması gereken öneriler:

1. Sabun kullanma alışkanlığını bırakmak gerekir. Zira dünyanın en iyi sabunu bile olsa sabunun kurutucu etkisi vardır ve kurutması cildin dıştan gelen tehlikeli mikroplara karşı savunmasız kalmasına neden olur.

2. Sabun yerine temizleme sütü ve toniği bu yaş grubu için en idealidir. Çoğu genç kız alışkanlık ve yanlış bilgilendirme sonucu temizleme sütü yerine tonik kullanmaktadır. Temizleme sütleri üst deride ve bir alt katmanda birikmiş kirlerin, deri yolu ile atılmış ifrazatların gidermesini sağlar. Bunu cildi tahriş etmeden yapar. Tonik ise sütün kalıntılarını alır, gözeneklerin tekrar büzülmesini ve derinin bir sonraki işleme (krem sürmeye) hazır ve emici olmasını sağlar. Temizleme etkisi süt gibi değildir.

3. Sabah ve akşam nemlendirici kullanılması önerilir. Derinin siyah nokta yapma alışkanlığı varsa ve gözenekleri büyük ise gözenek sıkışaştırıcı kullanılması tavsiye edilir.

4. Haftada bir derin temizleme ve peeling yapılmalı. Böylece ciltte aşırı ölü hücre ve kirin birikmesi engellenir, cilt nefes alır. Eğer cilt aşırı yağlı ise haftada iki defa peeling yapılması önerilir.

5. Akneli ve sivilceli deriler ise özel bir itina ile temizlenip tedavi edilmelidir. Kesinlikle ihmal edilmemeli. İlk devrelerinde müdahale şarttır. Öncelikle sivilcelenmenin gerçek nedeni tespit edilmeli ve tedavi buna göre yapılmalıdır. Çoğunlukla ana nedenler cildin mikrop alması, yanlış beslenme, hormonal dengesizlikler, yemek alerjisi, güneş alerjisi, ciltteki faydalı vitaminlerinin eksilmesi ve strestir. Bu nedenler çoğunlukla kombine halinde veya tek başına olabilir, ama genelde bazıları direkt sebep iken diğerleri uyarıcıdır.

Akne ve sivilce erkeklerde de aynı nedenlere bağlı olarak oluşur.
Genç yaşlarda uyulması gereken hususlar:

1. Sabun ve uyarıcı cins kozmetik malzemeleri kullanılmamalı. Traş losyonu da dahil. Bunların yerine temizleme jelleri veya kremleri kullanılmalı.

2. Sivilcelenme sorunu meydana geldiği andan itibaren dikkatle tedavi edilmeli. Aksi takdirde fark edilmeden çoğalacak ve iyileştirilmesi zorlaşacaktır. Bunun için kesinlikle uzman bir kişinin önerisine dikkatlice uyulmalı.

3. Bugünün teknolojisi kozmetik ve dermotolojik alanda kesin sonuç veren tedaviler sunmaktadir. En son teknoloji aha asiti “alfa hidroksi asit” ve glikolik asit tedavileri yapılmaktadır. Uzman bir kişi tarafından bu tedaviler sürdürülmeli ve evde aynı hafifletilmiş malzemelerle devam edilmeli.

4. Beslenme dışardan yapılan tedaviler kadar önemlidir. Belirli vitamin, mineral ve oligo elementlerle takviye şarttır. Bu iş için hem iyi bir diyet, hem de bitkisel olarak hazırlanmış ilaçlar kullanılması tavsiye edilir.

5. Deri ufak tefek sorunlar (örneğin sivilce, siyah nokta veya yağlanma) yapıyorsa el sürmemeye özen gösterilmeli. Unutulmaması gerekir ki bu yaşlarda derinize yapılabilecek doğru veya yanlış tedaviler ileride cildinizi pürüzsüz ve canlı kalmasının başlıca temelidir. Çoğunlukla gençlerde bu tür sorunlara müdahaleleri yanlıştır.

Sürekli siyah nokta ve sivilce sıkılmaya gidilir ve üzerine kapatıcı malzeme kullanılır. İşte bu işlem derinin yıpranmasına neden olur. Siyah noktalar bile çok özel maskeler ile tahriş yaratmadan temizlenebilir. Halbuki sıkma metodu ile hücrenin yapısı tekrar düzelmeyecek şekilde bozulabilir ve ileride lekeli ve açık gözenekli kalmasına neden olur. Özellikle bu tür sorunlar sıkma metodu ile tedavi edildiğinde güneşin ve kimyasal değişimlere maruz kalması ile deride pigment ve leke atar ve lekeler kalıcılaşır.

6. Yağlı derilerde genelde riboflavin b2 vitaminin eksikliği ile meydana gelebilir. Onun için bol bol süt tüketilmeli, karaciğer kullanılmalıdır. Ayrıca kimi durumlarda hayvansal gıda alerji etkisi yaratabilir. Bu tespit edilirse, en az 1 ay kırmızı et yenilmemeli.

7. Sokağa çıkıldığında nemlendirici kullanmak gerekir. Zira bugünün hava şartları koruyucu malzmelerin kullanılmasını gerektirmektedir (kir, sigara, egsoz dumanı vs). Sabah akşam yüzü temizlemek şarttır. Genç kızlarda yanlış ve ucuz kozmetik ürünleri bu tür sorunların oluşmasına yol açmaktadır.

Çocuk sahibi olma

İnsanın hayatında verdiği en önemli kararlardan birisi de çocuk sahibi olmak istemesidir. Hayatının herhangi bir döneminde çocuk sahibi olmayı istemeyen kadın yok gibidir. Ancak bu güç karar verildiğinde gebe kalmadan önce hem ruhsal hem de fiziksel olarak hazır olmak gerekir.

İlk doktor ziyaretini hamile kaldıktan sonra yapmak her zaman yeterli olmayabilir. Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için hamile kalmaya karar verdiğinizde doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.Doktorunuz hem sizin hem de dünyaya getirmeyi planladığınız bebeğinizin zarar görmesini engellemek için bazı muayene ve tetkikler yapacak size sağlıklı bir hamilelik dönemi için önerilerde bulunacaktır.